STM OSGB; KOCAELİ, SAKARYA, YALOVA, İSTANBUL ve BURSA’da hizmet vermeye başladı.
28545 sayılı Resmi gazetede 31.01.2013 tarihinde yayınlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Yönetmelik “Madde 12 – (5) OSGB’ler kuruldukları il ve sınır komşusu illerde de hizmet sunmaya yetkilidir.” Maddesi gereğince KOCAELİ, SAKARYA, YALOVA, İSTANBUL ve BURSA illerinde de hizmet vermeye başladık.
6331 İSG Kanununun getirdikleri
İşverenin genel yükümlülüğü
MADDE 4 – (1) İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede;
a) Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar.
b) İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar.
c) Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır.
ç) Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır.
d) Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alır.
(2) İşyeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet alınması, işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.
(3) Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği alanındaki yükümlülükleri, işverenin sorumluluklarını etkilemez.
(4) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin maliyetini çalışanlara yansıtamaz.
Risk değerlendirmesi, kontrol, ölçüm ve araştırma
MADDE 10 – (1) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür. Risk değerlendirmesi yapılırken aşağıdaki hususlar dikkate alınır:
a) Belirli risklerden etkilenecek çalışanların durumu.
b) Kullanılacak iş ekipmanı ile kimyasal madde ve müstahzarların seçimi.
c) İşyerinin tertip ve düzeni.
ç) Genç, yaşlı, engelli, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumu.
(2) İşveren, yapılacak risk değerlendirmesi sonucu alınacak iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri ile kullanılmasıgereken koruyucu donanım veya ekipmanı belirler.
(3) İşyerinde uygulanacak iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri, çalışma şekilleri ve üretim yöntemleri; çalışanların sağlık ve güvenlik yönünden korunma düzeyini yükseltecek ve işyerinin idari yapılanmasının her kademesinde uygulanabilir nitelikte olmalıdır.
(4) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden çalışma ortamına ve çalışanların bu ortamda maruz kaldığı risklerin belirlenmesine yönelik gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların yapılmasını sağlar.
Yeni yasada bahsi geçen yükümlülükleriniz için Kocaeli de kurulu bulunan STM OSGB den destek alabilirsiniz.
31 Ocak 2013 tarihinde yayınlanan yönetmelikte OSGB yetkileri aşağıda bahsedilen şekilde genişletilmiştir.
“OSGB’ler kuruldukları il ve sınır komşusu illerde hizmet sunmaya yetkilidir. Sınır illerin dışında hizmet verilebilmesi için, bu Yönetmelikte belirtilen şartları sağlayarak o illerde şube açılması zorunludur.”
STM Ortak Sağlık Güvenlik Birimi Hizmete girdi
STM grubu olarak yaptığımız hizmetlere Ortak Sağlık Güvenlik Birimi çalışmalarınıda ekledik.STM kalitesi ve anlayışı ile çalışmalarımıza devam edeceğimizi sizlere duyurmak isterim.
Muhsin MORALI
DUYURULAR
DUYURULAR
GÜNCEL KONULARDAN BİLGİNİZ OLSUN İSİG VE ÇEVRE KONULARI İLE İLGİLİ TÜM HABERLERE VE DUYURULARA BU BÖLÜMDEN ULAŞABİLİRSİNİZ!
- İŞ İLANLARI
- İŞ KAZALARI
- MESLEK ODALARINDAN HABERLER
- VE DİĞER TÜM KONULARDA GÜNCEL BİLGİLER
İLANLAR
Danışmanlığını yapmış olduğumuz farklı sektörlerdeki firmalarımızda istihdam edilmek üzere, çeşitli branşlarda; Teknik Personellere ve İş Güvenliği Uzmanlarına ve Teknik elemanlara ihtiyaç vardır.
Aranan nitelikler;
- Belgeli A – B – C sınıfı iş güvenliği uzmanları
- Mühendislik ve teknik okul mezunları
- Meslek yüksek okul mezunları
- Bilgisayar kullanabilen
- Yabancı dil bilen (tercihen)
- Çoğunlukla Gebze – Kocaeli bölgesinde çalışabilecek
- Bazı projelerde ise, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde çalışabilecek
- İş güvenliği odaklı
- ASP yazılım dili geliştirme projesinde çalışabilecek
Personele ihtiyaç vardır.
Başvuru: [email protected] adresine CV’lerinizi gönderebilirsiniz.
Yenileme ve yeni işlerinizde her zaman yanınızda destek için varız.
Yazan: egitim 26 Eylül 2010
Kategori: Danışmanlık, Vitrin
STM İş Güvenliği uzman kadrosu ile tüm construction işlerinizde sizin yanınızda olmaya hazır.
Yaptığınız tüm çalışmlarda uzman kadromuz ile güvenli çalışma sistemleri ve takibini yapmaya hazırız.
Amaç
Proje kapsamında yapılacak olan işlerin İş Güvenliği Kurallarına uygun Kanun ve Yönetmeliklerde belirtilmiş limit ve beklentilerin karşılanması buna bağlı olarak çalışanların çalışma sürelerinde iş kazası,mesleki hastalık veya kayıplara uğramaması;İşin gerektirdiği ekipmanların kullanımında maddi kayıpların olmaması .
Hedef
• Yapılan çalışmalarda Güvenlik kurallarına % 100 uymak .
• Proje çalışması devam ettiği müddetçe tüm çalışanların %100 eğitimli olması.
• Kullanılan ekipmanların kontrollerinin %100 yapılması.
• Güvensiz davranışların takip edilmesi ve Güvensiz davranışların %100 düzeltilmesi.
• Yaşanan Ucuz atlatma , İlk yardım olaylarının raporlanması ve tekrar eden olayların tespit edilerek giderilmesi.
• Belirlenmiş periyotlarla yapılan toplantılara katılımın % 100 olması.
• İç tetkiklerin ayda bir yapılması;tespit edilen aksaklıkların %100 giderilmesi.
• “0” İş günü kayıplı kaza.
• “0” maddi kayıp.
irtibat için 0 262 527 21 79 – 80 numaralı telefon hattımızdan bilgi alabilirsiniz.
Muhsin MORALI
ÖMRÜNÜ TAMAMLAMIŞ LASTİKLER
Yazan: savashf 24 Eylül 2010
Kategori: Faydalı Dökümanlar, Vitrin
Lastiklerin diş derinliği belirli bir milimetreye (binek araç lastikleri için 1,6 mm’dir.) düştüğü zaman araç altında kullanımı tehlike arz etmekte olup, yasalar bu tür lastiklerle trafiğe çıkılmasına izin vermemektedir. Ancak, bazı lastikler araç altından sökülüp, teknik olarak uygunluğu konusunda uzmanlar tarafından onay verildikten sonra kaplanarak veya üzerinde yasal sınırların üzerinde diş olması durumunda mevcut hali ile yeniden araç altına takılarak kullanıma devam edilebilir (Özellikle otobüs-kamyon lastikleri kaplanabilmektedir).
Lastikler araç altından söküldükten sonra “kullanılmış lastik” ya da “ömrünü tamamlamış lastik” olurlar. Çevrede zor ayrışır olmaları, atık lastiklerin önemli bir çevre problemi olmalarının asıl nedeni değildir. Ne kadar zor ayrışsalar da atıklar tabiatta sonunda ortadan kaldırılabilmektedir. Ancak, üretilen atık lastiklerin çok önemli miktarlarda olması bu atıkların giderilmesindeki en önemli yönü ortaya koymaktadır. Atık lastiklerin yeniden kaplama, geri kazanma, enerji elde edilmesi, atık deposunda depolama ve ihracat yöntemleri ile bertaraf edilmektedir.
Hurda lastiklerin yığıldığı yerlerde önemli 2 çevre zararı söz konusu olmaktadır. Bunlar; bu yığınlarda meydana gelen şiddetli yangınlar ve bu yığınlarda rahatça çoğalma fırsatı bulan böcekler nedeniyle toplum için oldukça tehdit edici hastalıkların yayılma ihtimalleridir. Özellikle kamyon ve iş makinesi lastikleri kaplama yolu ile geri dönüştürülmektedir.
Kaplamaya ya da yeniden kullanmaya uygun olmayan ve ömrünü tamamlamış lastik statüsünde değerlendirebileceğimiz lastikler ise, Malzeme Geri Kazanımı veya Enerji Geri Dönüşümü amacıyla değerlendirilirler. Bu tür lastikler her ne sebeple olur ise olsun kesinlikle vadi veya çukurlara gömülmemelidir.
Her yıl Türkiye’de yaklaşık olarak 180–200.000 ton civarında Ömrünü Tamamlamış Lastik oluştuğu hesaplanmakta olup, bu lastiklerin geri kazanım/geri dönüşümünün sağlanması ekonomi ve çevre açısından çok önemlidir.
ÖTL yönetmeliği, yeni lastik satın almanız durumunda, kullanmaktan vazgeçtiğiniz lastiklerinizi ücretsiz olarak satın aldığınız noktaya iade etmeniz gerektiğini emretmektedir. Kullanılmış lastiklerinizin bunun dışında ve kontrol edilmeyen/edilemeyen bir yöntemle ortadan kaldırılmaya çalışılması yasaktır.
ÖTL’ ler Nasıl Değerlendirilir?
1. Kaplama: Kaplama, kullanılmış lastiklerin, teknik özelliklerinin uygun olması durumunda kullanma ömürlerinin uzatılması işlemidir. Temel olarak, aşınmış olan sırt bölgesinin yenilenmesi olarak da deyimlendirilebilir. Kaplanmış lastikler, teknik olarak lastiğin herhangi bir performans kaybına uğramadan geri kazanılmasıdır. Bu işlem kullanılmış lastiğin teknik özellikleri elverdiği sürece tekrarlanabilir. Kaplama uygulamaları genellikle kamyon lastikleri, bazı binek araçları lastikleri, iş makineleri lastikleri ve uçak lastiklerinde yapılır.
2. Malzeme Geri Kazanım (Kırma): Lastiklerin yeni iken sahip olduğu özelliklerin ve malzemelerin, ÖTL olması durumunda da devam etmesi ve bundan ötürü sağlam, esnek, yeniden kullanılabilir olması nedeniyle Sanayinin muhtelif alanlarında ve bazı tüketim ürünlerinin üretilmesinde ikinci hammadde olarak kullanılabilmesi mümkündür. ÖTL ler bu amaçla, bütün, parçalanmış, granül ya da toz olarak kullanılabilir.
3. Malzeme Geri Kazanım (Piroliz): ÖTL’ lerin malzeme olarak geri kazanımında önemli bir diğer yöntem olan “PİROLİZ-PYROLYSIS” kimyasal bir işlemdir. Bu yöntem diğer geri kazanım yöntemlerine göre tesis kurulumu olarak daha pahalı ve daha zahmetli ve yüksek enerji maliyetlidir. Ancak sürekli üretim yapılabilir uygun bir tesis kurulabildiği takdirde geri kazanım tekniği ve ekonomisi itibariyle en verimli yöntemdir. Bu yöntemle, ÖTL içindeki “gazlar”, “yağlar”, “çelik tel” ve “is karası” ayrıştırılmakta ve ekonomik değeri çok yüksek maddeler elde edilmektedir. Bu yöntemle elde edilen yüksek kalorifik değeri olan yağ’lar, olduğu gibi kullanılmakla beraber bir rafinaj işlemi sonrasında mazot ve benzeri akaryakıt olarak da kullanılabilmektedir.
4. Enerji Geri Dönüşüm: ÖTL, Enerji elde etmek için özellikle Çimento Fabrikalarında kullanılan kömüre oranla, daha düşük oranda sülfür içermesi ve aynı enerji değeri elde etmesi bakımından alternatif bir yakıt olarak kabul edilmektedir. 1 ton ÖTL, 1 ton iyi kalitede kömür, ya da 0,7 ton fueloil ile eşdeğerdir. Bu özellikleri nedeniyle ÖTL, 1992′li yıllarda toplam enerji kaynakları içinde %14 oranında kullanılırken, 2006 yılında bu oran %34,6’ya yükselmiştir.
Kullanım alanları şöyle özetlenebilir;
- Elektrik üretim tesisleri: ÖTL, kömüre göre bakıldığında alternatif enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır.
- Elektrik üretim santrallerinde kömürün yanında ek yakıt olarak kullanılırken kullanılabilmesi için herhangi bir ek modifikasyon gerekmemektedir.
- Çimento Fabrikaları: Bütün ya da parçalanmış ÖTL ek yakıt olarak Çimento Fabrikalarında kullanılabilmektedir. Bu kullanımla lastiğin içinde yer alan her tür malzeme üretim sırasında değerlendirilebilmektedir. ÖTL yanarken belli bir enerji üretirken, ayni zamanda lastiğin içinde yer alan, silika ve çelik tel, doğal kaynaklardan sağlanan cam kumu ve demir oksidin yerini alarak ikincil bir hammadde olarak değer ifade etmektedir. Alternatif olarak ÖTL’nin Çimento Sektöründe değerlendirilmesi ÖTL’nin malzeme geri dönüşümü anlamında %25 gibi bir oranı ifade eder. Avrupa’da bugün 250-300 civarında Çimento Fabrikası toplam ÖTL üretiminin %25′leri oranındaki lastiği yakıt olarak kullanmaktadır.
Yukarıda yazılanları şu şekilde özetleyebiliriz;
Ülkemizde, Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesine uygun olarak, Çevre Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan, 25.11.2006 tarih ve 26352 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Ömrünü Tamamlamış Lastiklerin Kontrolü Hakkında Yönetmeliği ve 30.03.2010 tarih ve 27537 sayılı Resmi Gazete’de bu yönetmeliğin bazı maddelerinde değişiklik yapan yönetmelik yayınlanarak, uygulamaya konmuştur.
Sağlıklı Nesiller İçin Temiz Çevre,
Temiz Çevre İçin Geri Dönüşüm!
Bunları Biliyor musunuz?
- ÖTL’lerin çimento fırınlarında alternatif yakıt olarak değerlendirilirken, lastiği oluşturan hammaddelerin aynı zamanda çimentonun da hammaddesi olduklarını,
- Granül haline gelmiş ÖTL’lerin, sentetik polimerler ve termoplastik ile karıştırılıp kalıplandığında oyun alanları ve spor salonları gibi alanların kaplanmasında ve otomotiv yan sanayinde hammadde olarak kullanıldığını,
- ÖTL ürünlerinin kauçuk bazlı olanlarının birçok ülkede asfalta katkı malzemesi olarak konduğunu, böylece asfaltın, daha sessiz, daha dayanıklı olduğunu ve fren mesafesinin kısaldığını ve bakım masraflarında önemli azalmalar ortaya çıktığını,
- ÖTL’lerin, yüksek kalorifik değeri ile, yüksek kalitede bir kömüre eşdeğer olduğunu ve fosil yakıtlara karşı önemli bir “alternatif” oluşturduğunu, doğal kauçuk karşımı dolayısıyla Kyoto emisyon hedeflerinin tutturulmasında (biomass effect) avantaja sahip olduğunu, ayrıca ağır metal salınımında da kömüre göre avantajlı olduğunu,
- Bir adet otomobil lastiğinin kalorifik değerinin 7,6 litre yağ’ın kalorifik değerine eşit olduğunu, üstelik daha düşük sülfür değerine sahip olduğunu, Biliyor muydunuz?
ÖMRÜNÜ TAMAMLAMIŞ ARAÇLAR
Yazan: savashf 15 Eylül 2010
Kategori: Faydalı Dökümanlar, Vitrin
ÖMRÜNÜ TAMAMLAMIŞ ARAÇLAR
Sürücü dışında en fazla 8 kişilik oturma yeri olan, yolcu taşımaya yönelik motorlu araçlar ile azami kütlesi 3,500 kg’ı aşmayan motorlu yük taşıma araçları ömrünü tamamlamış araçlar kapsamında yer almaktadır.
Araç sahibi ömrünü tamamlayan aracını ücret ödemeksizin toplama merkezine veya söküm tesisine teslim eder. Ömrünü tamamlayan aracın sahibi, aracının kaydını bulunduğu ilin Emniyet Müdürlüğü kayıtlarından sildirir. Ömrünü tamamlamış araçların geri kazanımı, lisanslı araç söküm ve parçalama tesislerinde yapılır.
Bir araçta yaklaşık;
• %65 demirli metaller
• %10 plastik
• % 9 demir dışı metaller,
• % 6 lastik,
• % 5 diğerleri,
• % 3 cam,
• % 2 sıvılar, bulunmaktadır.
Bir aracın yaşam çevrimini aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz;
*OAÜ: Orijinal Araç Üreticisi
Orijinal araç üreticilerinden (OAÜ) çıkan araçlar tüketiciye ulaşır. Tüketicini kullanımından çıkan araç ilk önce demonte prosesi ile veya sökme işlemine uğrar. Burada aracın değerli malzemeleri katalitik konvektör veya aküsü gibi ayrılır. Yeniden kullanılabilen malzemeleri ufak garajlara, üreticilere veya kişisel alıcılara satılır.
Ömrünü tamamlamış bir aracın geri dönüşüm aşamaları aşağıdaki gibidir;
1. Ön-İşlem ve Kirlilikten Arındırma: Öncelikle akü sökülür ve hava yastıkları devreden çıkartılır. Sonra sökümü yapan tüm yakıtla birlikte diğer çalışma sıvılarını da ÖTA’den tahliye eder. Bunlara motor yağı, transmisyon yağı ve fren sıvısı ile soğutma sıvıları ve klima sisteminin dondurucu sıvısı da dâhildir.
• Sökme: Sonraki aşama, kullanılmış parça olarak satışa sunmak veya yeniden üretim parçaları için baz olarak kullanmak üzere, bileşenlerin veya sistemlerin sökülmesidir. Ekonomik açıdan uygunsa, plastik veya cam gibi malzemeler geri dönüşüm amacıyla çıkartılır.
• Depolama: Çevresel açıdan tehlikeli malzemeler biriktirilir ve sonra geri kazanım ya da imha amacıyla bu konuda uzmanlaşmış geri kazanım şirketlerine gönderilir.
• Öğütücü: Ön-işlemi yapılmış hurda kütleleri, ÖTA’yi parçalarına ayıracak ve bunları daha ileri aşamadaki geri dönüşüm veya geri kazanım işlemleri için sınıflandıracak olan öğütücüye gönderilir.
• Öğütücü Sonrası Teknolojisi (ÖST): Öğütücüde parçalarına ayrılan malzeme parçaları daha sonra, değerli ikincil hammaddeler olarak kullanılabilecek malzeme parçalarını elde etmek amacıyla, farklı teknolojiler (mıknatıs, indüksiyon akımı, yüzdürme) kullanılarak işlenir.
2. Geri Dönüşüm/Geri Kazanım/Toprak Doldurma: Öğütücüden ve ÖST’den (Öğütücü Sonrası Teknoloji) alınan malzeme parçaları geri dönüştürülebilmekte (örneğin yüksek fırınlarda kömürün yerine ya da atık çamurunun iyileştirilmesinde susuzlaştırma aracı olarak kullanılmak üzere) veya çimento endüstrisinde geri kazanılabilmektedir. Bu süreç zinciri, aracın %85’inin geri kazanılmasını sağlamakta ve toprak doldurma için kalan atığın miktarını büyük bir oranda azaltmaktadır.
Ülkemizde bu süreçler, Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesine uygun olarak, Çevre Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan, 30.12.2009 tarih ve 27448 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Ömrünü Tamamlamış Araçların Kontrolü Hakkında Yönetmeliği uygun olarak gerçekleştirilmektedir.
SAĞLIKLI NESİLLER İÇİN TEMİZ ÇEVRE,
TEMİZ ÇEVRE İÇİN GERİ DÖNÜŞÜM!
ATIK PİL VE AKÜMÜLATÖRLER
Yazan: savashf 07 Eylül 2010
Kategori: Faydalı Dökümanlar, Vitrin
ATIK PİL VE AKÜMÜLATÖRLER
Kullanılarak ömrünü tamamlamış veya herhangi bir nedenle kullanılamaz hale gelmiş pillere Atık Pil denir. Atık piller içerdikleri ağır metaller ve diğer kimyasallar nedeniyle hem çevreye hem de insan sağlığına zarar vermektedir. Atık pillerin çöplerle birlikte toplanması sonucu; toprağa karışması, denizlere, akarsulara ve kanalizasyonlara atılması veya yakılmaları durumunda içerdikleri kimyasal maddeler çevrenin kirlenmesine, insan ve diğer canlıların sağlıkları üzerinde olumsuz etkiler oluşmasına yol açabilmektedir. Bu kirlenme ve sağlık üzerine olan olumsuz etkiler hemen değil yaklaşık 15-20 senelik bir süreçte gerçekleşmektedir.
Çinko-Karbon ve Alkali-Mangan pillerinin içerisinde yer alan zehirli Cıva’nın kullanım oranı çok düşük miktarlara azar azar çekilmiş ve bugün bu oran % 0,0005’in altına indirilmiştir. Yaklaşık bir ton atık pil içerisinde en fazla 5gr cıva bulunmakta olup, çevre ve insan sağlığı için neredeyse hiçbir negatif etki oluşturmamaktadır. Nikel ve Kadmiyum maddelerini içeren pillerde de geri kazanım yapılabilmektedir.
Ülkemizde atık pil ve akümülatörlerle ilgili, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 31.08.2004 tarihinde çıkarılmış olan “ATIK PİL VE AKÜMÜLATÖRLERİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ” ile birlikte biz kullanıcılarında yükümlülük ve sorumlulukları belirlenmiştir. Buna göre;
Tüketicilerin Yükümlülükleri
Madde 13- Pil ve akümülatör tüketicileri;
a) Atık pilleri evsel atıklardan ayrı toplamakla, pil ürünlerinin dağıtımını ve satışını yapan işletmelerce veya belediyelerce oluşturulacak toplama noktalarına atık pilleri teslim etmekle,
b) Aracının akümülatörünü değiştirirken eskisini, akümülatör ürünlerinin dağıtım ve satışını yapan işletmeler ve araç bakım-onarım yerlerini işletenlerin oluşturduğu geçici depolama yerlerine ücretsiz teslim etmekle, eskilerini teslim etmeden yeni akümülatör alınması halinde depozito ödemekle,
c) Tüketici olan sanayi kuruluşlarının üretim süreçleri sırasında kullanılan tezgâh, tesis, forklift, çekici ve diğer taşıt araçları ile güç kaynakları ve trafolarda kullanılan akümülatörlerin, atık haline geldikten sonra üreticisine teslim edilene kadar fabrika sahası içinde sızdırmaz bir zeminde doksan günden fazla bekletmemekle, yükümlüdür.
Ev ve işyerlerimizde kullandığımız pil ve akümülatörleri çöp ve diğer atıklardan ayrı olarak biriktirmeli ve lisanslı atık pil toplayıcıları tarafında alınmasını sağlamalıyız. Kullan-At piller yerine şarj edilebilir pilleri tercih etmekte atık pil oluşumunu önemli derecede azaltmaktadır.
Atık pillerimizi alışveriş merkezleri, marketler, benzin istasyonları, okullar, siteler, eczaneler, belediyeler, işyerleri vb gibi yerlerde bulunan biriktirme kutularında biriktirerek hem kendimizi hem de gelecek nesilleri korumalıyız.
Bilinçli insanlar bilinçli nesiller yetiştirir!
Ekip çalışması
Başarılı olmak için önce hazırlık yapmak gerekir.
Tüm durumlar için hazırmısınız?